Anadolu Rock Sevenlerin Merkezi
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Anadolu Rock Sevenlerin Merkezi

Murat Kekilli Sevenlerinin Buluşma Noktası
 
GaleriAnasayfaAramaLatest imagesKayıt OlRadyomuza hos geldınız tıklayın....Giriş yap

 

 YUNUS EMRE

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Besinci Mevsim
Admin
Admin
Besinci Mevsim


Kadın
Mesaj Sayısı : 967
Yaş : 39
Şehir : Kayıp Şehir
Meslek : Öğrenci
Mood : YUNUS EMRE Deli10
Tuttuğu Takım : YUNUS EMRE F_bahc10
Cinsiyet : YUNUS EMRE Female10
Kayıt tarihi : 14/10/06

Karakter Avı
Oyun:
YUNUS EMRE Left_bar_bleue52/52YUNUS EMRE Empty_bar_bleue  (52/52)

YUNUS EMRE Empty
MesajKonu: YUNUS EMRE   YUNUS EMRE Icon_minitimeSalı Ekim 17, 2006 9:20 pm

YUNUS EMRE Yunus_emre
Türk dili ve edebiyatı tarihinin en önde gelen simalarından Yunus Emre'nin hayatı hakkında,ne yazık ki,fazla bir bilgi yoktur.Türk milletinin yetiştirdiği en büyük şairlerden olan Yunus Emre'nin hayatı ve kimliğine dair hemen hemen hiçbir şey bilinmemektedir.

YUNUS EMRE HAYATI

Bilinen hususlar onun Risalet-ün-Nushiyye adlı eserini H.707 (M.1307-1308) yılında yazmış olması ve H.720 (1320-1321) tarihinde 82 yaşında iken vefat etmesidir.Böylece H.638 (M.1240-1241) yılında doğduğu anlaşılan Yunus Emre XIII. yüzyılın ikinci yarısıyla XIV. yüzyılın ilk yarısında yaşamıştır.Bu çağ,Selçukluların sonu ile Osman Gazi devrelerine rastlamaktadır.Yunus Emre'nin şiirlerinde bu tarihlerin doğru olduğunu gösteren ipuçları bulunmakta;şair çağdaş olarak Mevlana Celaleddin,Ahmet Fakıh,Geyikli Baba ve Seydi Balum'dan bahsetmektedir.
Yunus Emre'nin nereli olduğu,nerede tahsil gördüğü,nerelerde bulunduğu,ne işle meşgul olduğu,nasıl yaşadığı hususları da meçhuldür.Sarıköylü ve Karamanlı oluşu meselesi hala çözülememiştir.Yüzyıllardan beri halk arasında yaşayan inanca göre O,Sivrihisar yakınında Sarıköy'de doğmuş,çiftçilikle meşgul olmuş,Taptuk Emre adlı bir şeyhe intisap etmiş,tekkelerde yaşamış ve veliliğe erişmiştir.Anadolu'da on ayrı yerde mezarı (daha doğrusu makamı) olduğu ileri sürülen Yunus Emre,halk arasındaki inanca ve bazı tarihi kaynaklara göre Sarıköy'de ölmüştür.orada yatmaktadır.

DİĞER BİLGİLER

Hacı Bektaş,Rum diyarına geldiği sırada orada "Seyyid Mahmut Hayrani,Celaleddin-i Rumi,Hacı İbrahim Sultan" gibi bir takım büyük mutasavvıflar arasında bir de "Emre" adlı kuvvetli velayet sahibi bir şeyh vardı.Hacı Beştaş'ın daveti üzerine Rum Erenleri onun nezdine geldikleri halde,bu şeyh her nedense davete gelmedi,Öbür Rum erenleri Onun gelmediğini Hacı Bektaş'a haber verdiler.O da,Sarı İsmail adındaki dervişini gönderdi.Emre'yi yanına çağırttı.Gelmemesindeki hikmeti sordu.Emre, "Perde arkasından çıkan bir elin kendisine nasip verdiğini,hazır bulunduğu o erenler bezminde Hacı Bektaş adlı hiç kimesne görmediğini" söyledi.Hacı Bektaş "O elin bir işareti olup olmadığını" sorunca, "Ayasında yeşil bir ben" gördüğünü anlattı.O vakit Hacı Bektaş elini uzattı.Ayasındaki yeşil beni hayretle gören Emre,kendisine evvelce el veren mürşit karşısında bulunduğunu anlayınca üç kere heyecanla "Taptuk Emre" dedi ve adı o zamandan sonra Taptuk Emre oldu.
O bölge köylerinden birinde,Yunus adında,rençberlikle geçinir,çok fakir bir adam vardı.Bir yıl kıtlık oldu.Yunus'un fakirliği büsbütün arttı.Nihayet birçok kehanet ve inayetlerini duyduğu Hacı Bektaş'a gelip yardım etmeyi düşündü.Sığırının üstüne bir miktar alıç (yabani elma) koyup dergaha gitti.Pirin ayağına yüz sürerken hediyesini verdi;bir miktar buğday istedi.Hacı Bektaş ona lütufla muamele ederek,bir kaç gün dergahta misafir etti.Yunus geri dönmek için acele ediyordu.Dervişler Pir'e Yunus'un acelesini anlattılar.O da: "Buğday mı ister,yoksa erenler himmeti mi?" diye haber gönderdi.O buğday istedi.Bunu duyan Hacı Bektaş tekrar haber gönderdi: "İsterse o alıcın her tanesince nefes edeyim!" dedi.Yunus buğdayda ısrar ediyordu.Hacı Bektaş üçüncü defa haber gönderdi: "İsterse her çekirdek sayısınca himmet edeyim" dedi.Yunus yine buğdayda ısrar edince;emretti,buğdayı verdiler.Yunus dergahtan uzaklaştı.Yolda yaptığı kusurun büyüklüğünü anladı.Pişman oldu.Geri dönerek kusurunu itiraf etti.O vakit Hacı Bektaş,onun kilidi Taptuk Emre'ye verildiğini isterse ona gitmesini söyledi.Yunus bu cevabı alır almaz hemen Taptuk dergahına koşarak başına geleni anlattı.O da Yunus'u dergahın odunculuğuna tayin etti.Yunus 40 yıl bu hizmette bulunduğu halde,dergaha eğri ve yaş odun getirmedi.Uzun yıllardan sonra bir erenler meclisi kuruldu.Orada şeyhi ile beraber oduncu Yunus hazır olduğu gibi,Yunus-i Guyende adlı tanınmış bir ilahici de vardı.Mecliste Taptuk Emre'ye coşkunluk geldi. "Şevkimiz var,haydi sen de biraz terennüm et!" diye Yunus-i Guyende'ye seslendi.Ama bunu bir kaç defa söylediği halde Yunus-i Guyende'den hiç ses çıkmadı.Nihayet oduncu Yunus'a dönerek: "Haydi,dedi,artık zamanı geldi,kilidin açıldı.Hacı Bektaş sözü yerine geldi,durma söyle!!" Bunun üzerine Yunus'un perdesi yırtılarak,kilidi açıldı ve arifane nefesler,ilahiler söylemeğe başladı.
Hakikate varmak için geçirdiği çilekeşlik devrinde Yunus Emre'nin dergaha hiç eğri ve yaş odun getirmediğini farkeden Taptuk Emre bir gün Yunus'a: "Dağda hiç eğri odun kalmadı mı?" diye sordu.Yunus: "Dağda eğri odun çok,lakin senin kapına odunun bile eğrisi yakışmaz" diye cevap verdi.
Rivayet ederler ki,her nedense,Yunus'a şeyhi, kırk yıl seyahat etmesini emretmiş.O da tam kırk yıl gezip dolaştıktan sonra tekrar şeyhinin dergahına gelmiş, "Ana Bacı" yı bularak şeyhin kendi hakkındaki düşüncesini sormuş.Ana Bacı da demiş ki: "Yarın sabah namazında,şeyhinin yolu üzerine yat,şeyh senin kim olduğunu elbette bana soracak,ben de Ona Yunus diyeceğim,Eğer,bizim Yunus mu diyecek olursa anla ki,artık çilen dolmuştur." Ertesi sabah Yunus,bu nasihate uyarak yola uzanır.Şeyhi merak edipte "Bizim Yunus mu?" diye sorunca,Taptuğun ayaklarına kapanır ve o günden başlayarak şeyhin müsaadesiyle hayata yeniden doğarak ilahi şiirlerini söylemeğe başlar.
Salihli kazası civarında Emre adlı,yetmiş evlik bir köyde.taştan bir türbenin içinde,Taptuk Emre ve çocukları ile torunları yatmaktadır.Türbenin eşiğinde de,bir başka mezar vardır.Bu,Yunus'un bir çok mezarlarından biridir.Yunus Emre kapı eşiğine kendisinin gömülmesini vasiyet etmiş...Şeyhini ziyaret edecekler,kendi mezarını çiğneyerek geçsinler diye
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://yazyagmuru.biz
 
YUNUS EMRE
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Anadolu Rock Sevenlerin Merkezi :: (¯`·.(¯`·.(¯`·.(¯`·. MÜZİK .·´¯).·´¯) .·´¯).·´¯) :: Unutulmayan Kişiler ve Olaylar-
Buraya geçin: